Faruk Çapa’nın dükkânı
Rumelihisar’ın en büyük bakkaliye dükkanıydı. Kasap Artin ile otobüs durağı
arasında geniş cepheli tahta kepenkli bir dükkandı. İçerisi loş, yerler malta taşındandı. Geçen zaman
içinde giren çıkan müşteriler yerdeki malta taşlarını aşındırmış, hafif
çukurlar oluşmuştu.

Bakkaliye alışverişi için daha çok babamla giderdim. Bazen de telefonla sipariş verilir yada çarşıya inen biriyle haber gönderilerek sipariş verilir, elemanı uygun olduğunda eve gönderirdi. Babaannem ve terzi Selma (Güç) ün ilişkileri nedeniyle Faruk beyin ailesi ile de
tanışıyorduk. Dükkana gidildiğinde dostça bir karşılama sonrası sohbet başlar, bir yandan da siparişimiz hazırlanırdı. Aylık ihtiyaçlarımızı Faruk amcadan alır, günlük ihtiyaçlarımızı da çevredeki yakın bakkallardan temin ederdik. Alış verişlerimiz veresiye olurdu. Siparişlerimiz hazırlandığında Faruk amca eline geçirdiği bir kese kağıdı üzerine kalem kalem döküm yapar, daha sonra bunları veresiye defterine geçirir. Ödemeyi ay sonunda yapar, kalan bakiye varsa bir sonraki aya devrederdi. Faruk bey yaptığımız
alışverişi kontrol edebilmemiz ve ay sonunda mutabakat yapabilmemiz için bizim küçük el defterine de yazardı. Bakkal defterinde her müşteri için ayrı bölüm ayrılmıştı. Şeker, bakliyat gibi ürünler kese kağıdına konur, içkiler gazete
kağıdına sarılırdı.
Yapılan alışveriş fazla ise daha sonra çırakla eve
gönderirlerdi. Çırak, hazır olan siparişleri sepete ya da küfeye doldurur, yaya olarak dağıtırdı.
Takvor Teodorosyan Ağustos/2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder