Ermeni Apostolik Kilisesi’nde Ermeni halkı için önemli olan, Apostolik kilise kurucusu Aziz Tateos ve Ermenilerin Hristiyanlık yolunda ilk kadın şehidi olan Azize Santuht anıldı. Kilise, ismini artık var olmayan bir tekkeden alan, Durmuş Dede sokakta yer alıyor. Boğaz’ın dar ve dik yokuşlarından yürüyerek ulaşılan kilisenin manzarası da müthiş. Kilisenin hikayesini de aşağıda okuyabilirsiniz.
“Yazılı kayıtlara göre; Kilise tarihinin, 1750 yılına kadar dayandığını görüyoruz. Ancak bina tahtadan inşa edildiği için pek çok kez yangın geçirmiş ve defalarca da yıkım görmüştür.
Bu Kilise aynı zamanda görkemli bir tarihe sahiptir. Kilisenin hikayesi; başlangıçta atılan o ilk temelde çalışan işçinin, Ermeni amelenin hikayesinde şekil alır.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u almaya giriştiğinde Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptırmak ister (1452). Çabuk tamamlanması için de sık sık ziyarette bulunur. Ve bu konuda çalışanları teşvik etmek için bahşişler dağıtır.
Bu ziyaretleri esnasında orada güçlü bir amele ile karşılaşır. Bu amelenin birkaç kişinin taşıyabileceği yükü soluk almadan tek başına taşıyabildiğine tanık olur. Yanına çağırarak kendisini çok beğendiğini, her geldiğinde kendisini en iyi çalışan olarak gördüğünü, ödüllendirmek istediğini söyler. Ve ‘’dile benden ne dilersen’’ der. Böyle bir durumda kişinin başına devlet kuşu konar. Oysa Sultanın Ermeni olduğunu öğrendiği bu amele, boynunu eğerek ‘’hiçbir şeye ihtiyacım yok ama yatacak yerim yok’’ der.
Sultan bunun üzerine ‘’Ne demek yatacak yerim yok. Geceleri açık havada mı yatıyorsun?’’diye sorar. Onun yanıtı da şöyledir: ‘’Burada biz birçok Ermeni olarak çalışıyoruz işimiz ağır. Gömülecek bir yerimiz yok, mezarlık isteriz’’ der.
Sultan bu basit amelenin kendisi için değil de halkı için bir şey istiyor olmasına çok şaşırır. Bu kayayı sırtla dolaş ve o alan senin halkın için mezarlık olarak verilecektir. Amele 10 dönümlük bir alanı dolaşır. O bölge işaretlenir ve Ermenilere verilir. Amelenin sırtladığı kaya da mezarlıkta özel bir yere dikilir. 1921 yılından sonra taşı gören olmamıştır.”
Kaynak: Pariluys Hermine Çömlekçier Mısır paylaşımı;
İstanbul Ermeni Patriği Sahak Maşalyan’ın 2019 ayin konuşmasından alıntıdır:
Surp Santukht Kilisesi 18. yüzyıl sonlarında inşa edilmiştir. Ahşap kilise zamanla harabeye dönüştüğünden 1816’da yenilenmiştir. Kilise aynı sene yıkılır ve mütevellisi Canig Amira sürgün edilir ve dönemin yöneticileri kürek cezasına mahkum edilirler. Daha sonra Canig Amira’nın vasiyetiyle 1856’da yeniden inşa edilen Kilise 1972’de kül oldu. Patrik Şınorhk’un çabasıyla geçici bir onarım görerek ibadete devam edildi. 1978’de ise son yapımı gerçekleştirilerek Patrik Şınorhk tarafından yeniden ibadete açıldı.
Hayırseverlerin desteğiyle 2003’te bir onarım gören kilise Başepiskopos Aram Ateşyan tarafından kutsanarak yeniden ibadete açılır. Son onarımı ise 2012 yılında gerçekleştirilerek Episkopos Sahak Maşalıyan tarafından kutsanıp ibadete açılır.
Kaynak: Türkiye Ermenileri Patrikliği sitesi paylaşımı
http://www.turkiyeermenileripatrikligi.org/site/surp-santuht-ermeni-kilisesi-2-bolge-bogazin-avrupa-yakasi/
Surp Santukht Kilisesi 18. yüzyıl sonlarında inşa edilmiştir. Ahşap kilise zamanla harabeye dönüştüğünden 1816’da yenilenmiştir. Kilise aynı sene yıkılır ve mütevellisi Canig Amira sürgün edilir ve dönemin yöneticileri kürek cezasına mahkum edilirler. Daha sonra Canig Amira’nın vasiyetiyle 1856’da yeniden inşa edilen Kilise 1972’de kül oldu. Patrik Şınorhk’un çabasıyla geçici bir onarım görerek ibadete devam edildi. 1978’de ise son yapımı gerçekleştirilerek Patrik Şınorhk tarafından yeniden ibadete açıldı.
Hayırseverlerin desteğiyle 2003’te bir onarım gören kilise Başepiskopos Aram Ateşyan tarafından kutsanarak yeniden ibadete açılır. Son onarımı ise 2012 yılında gerçekleştirilerek Episkopos Sahak Maşalıyan tarafından kutsanıp ibadete açılır.
Kaynak: www.cemaatvakiflaritemsilcisi.com