Sevgili Mamacığım,
Bugün Rumelihisarı’nda babamla birlikte yaktığınız ateşin bacası söndü. Çok üşüdük, üzüldük ağladık, çareyi birbirimize sıkıca sarılmakta bulduk.
Sana hep söylerdim ya;
-Anne, vazgeçmek yok dayanabildiğin kadar dayan, sen bize lazımsın.
-Amann… oğlum sen de, yatalak bir hastanın size ne faydası var. Üstelik size de yük oluyorum.
-Olur mu Mama, biz severek, isteyerek yapıyoruz.
-Sen bizi büyütürsen böyle mi düşünüyordun?
-Ben anneyim, her zaman sizleri düşünürüm. Kötü gün görmeyin.
Bize güven veren varlığın, ısıtan nefesindi.
Sen hep kendinden önce bizi düşünürsün ya, şimdi çocuklar üşüyor diye üzülürsün. Biz birbirimize sarılınca ailelerimizin gücünü, senin sıcaklığını hissettik içimizde. Görsen, ektiğin sevgiler bir bir yeşeriyor etrafımızda. O kadar kalabalıklar ki bir dünya. Karanlıkları aydınlatıyor, güç veriyorlar bizlere. Her biri başka güzel, her biri başka kokuyor, rengarenkler bir zamanlar bahçende yetiştirdiğin çiçekler gibi.
Son zamanlarda çok mücadele verdik hep birlikte.
Bu sefer olmadı. Yenik düştük dünya dertlerine, insan manzaralarına. İki hayırdan biri derler ya sen huzuru seçtin.
Bize verdiklerin ve kattıkların için sana teşekkür ediyoruz. Bizim kalplerimizde, etrafımızda açan her çiçekte varlığın yaşıyor.
Sevginin, hoşgörünün her zaman çiçek açtığı doğruymuş.
Takvor Teodorosyan
09.05.2019 12:05