İnci henüz üç yaşını doldurmadı. Doğumundan bu yana
anlatılanlardan, fotoğraflardan tanıyorum onu. Hep aklımda ona hediye almak
var. Bir türlü denk gelip, alamamıştım bugüne kadar. Ofise gelen seyyar
satıcının elinde bir kız bir de erkek bebek var. Erkek bebek dikkatimi çekti.
Elbisesi gök kuşağı renklerinde cezp ediciydi. İnciyi hatırladım hemen. Ama kız
çocuğuna erkek bebek alınır mı? Kız olsa daha iyi olmaz mıydı? Duygularımla,
öğretilenler ve alışkanlıklar çarpıştı zihnimde, bir an durakladım, almakla almamak
arasındayım. Kız bebeğin kıyafeti güzel değil, üstelik erkek bebek kız çocuğun
daha da hoşuna gidebilir. Duygularım ilk beğendiğim erkek bebekten yana. Onu
aldım, İnci’ye ulaştırması için halasına verdim.
Aradan günler geçti, hiç beklemediğim bir an İnci
halasıyla bizi ziyarete geldi. Onunla ilk tanışmamız, ilk intiba ve iyi bir
iletişim kurmak önemli, dizlerimi kırıp çömeldim, İnci ile göz göze geldik. Tanıştık,
hoş geldin yaptık. Hala, aldığım hediyeyi ofisteki dolabında sakladığını, hediyeyi
benim vermemi söyleyerek, ince düşüncesini ortaya koymuştu. Hediyesini İnci’ye uzattım.
Yüzünde sevinç tebessümü beliriverdi. Gözleri açıldı. Bebeğe dokunmak, onunla
oynamak arzusuyla oturduğu yerde hareketlendi. Hediyeyi almak için atak yaptı,
sonra durakladı, geri çekildi. Bir utanma hareketiyle halaya baktı, onun
desteğine ihtiyacı olduğu belliydi. Hala’nın onayıyla sevinç içinde ve
heyecanla bebeği aldı. Bebeğin kolundaki
düğmeye birlikte bastık, bebek yürümeye ve sesler çıkarmaya başlayınca çok mutlu
olmuştu. Onun sevincini ve mutluluğunu görmek, onunla bu sevinci paylaşmak inanılmaz
bir duygu. Hissettiğim duygunun hiçbir şekilde karşılığı yok, ancak yaşanabilir.
Hala söze girdi, İnci’nin en sevdiği çizgi film Pepee’dir.
Onu ilgiyle izler.
Ben bir hediye alma düşüncesiyle niyetimi ortaya koydum. İnci'nin neden hoşlandığını, aldığım bebeğin Pepee olduğunu bilmiyordum. Bu kadar bilinmez bir araya gelmiş ve her birimizi mutlu etmişti. Bu bir tesadüf mü? Bir tür iletişim mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder